Examples of using "Lábam" in a sentence and their turkish translations:
Ben bacağımı kırdım.
Ayağım karıncalandı.
Bacağım ağrıyor.
Bacaklarımı dinlendiriyorum.
Kırık bir bacağım var.
Sağ ayağım uyuşuyor.
- Küçük ayak parmağımda ağrı var.
- Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
Bacaklarım hâlâ ağrıyor.
Bacağım hâlâ uyuşuk.
Sanırım bacağımı kırdım.
Benim ayak mantarım var ve çok kaşıntılı.
Altımda çimentodan zeminde yapışkan bir film vardı,
Bacaklarım uzun bir yürüyüşten sonra zarar görür.
- Tom'a bir bacağımın kırık olduğunu söyle.
- Tom'a kırık bir bacağım olduğunu söyle.
Ayaklarımın ıslanmasını istemiyorum.
Bir bacağımda üç yara, karnımda da iki yara vardı.
Şimdi gitmek üzereyim.