Examples of using "Helyzet" in a sentence and their turkish translations:
Durum ümitsizdir.
Bir durumumuz var.
Şu var ki...
Durum bu.
Şimdi durum nedir?
Durum daha da kötüleşti.
Her durum farklıdır.
Durum kötüleşti.
Durum daha da kötüleşti.
Şartlar iyileşti.
fakat bilmelisiniz ki
Politik durum değişti.
Durum böyle değil.
- Ne var?
- Naber?
Bu hassas bir durum.
Bu tatsız bir durum.
Bu gergin bir durum.
Durum hızla gelişiyor.
- Durum kaotikleşti.
- Durum kaotik hale geldi.
Durum beni çok endişelendiriyor.
Oradaki durum gergin.
Durum daha da kötüleşti.
Durum ümitsizdi.
Mevcut durum sürdürülemezdir.
Fakat biliyor musunuz?
Bu resimde neler olduğuna bakalım.
Peki ya uygulamada?
Durum düşündüğümden daha kötü.
Bu alışılmadık bir durumdur.
Durum sandığımızdan daha kötü.
Durum umutsuz gibi görünüyor.
Durumun gelişebileceğini düşünüyor musun?
Durum hızla denetimden çıktı.
Durum hâlâ gergin.
Savaş durumu umutsuzdu.
O durumla derhal baş etmişti.
Maalesef, durum böyle değil.
Durum bizim sandığımızdan daha kötü.
Vaziyet o kadar da kötü değil.
Çünkü mevcut durum kötü.
- Sorun ne?
- Sorun nedir?
Sorun ne? Sadece söyle bana.
Tom'un durumu çözmede sorunu vardı.
Naber?
bunun oldukça umut vadedici olduğunu,
Olay şu ki ben uyumayı çok seviyorum.
Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.
Peki evdeki ürünlerle neler yapılabilir?
Konu şu ki işe yarıyor.
Diyaloğa girdiğiniz zaman senaryo değişir.
Kampüste de işler o kadar iyi değildi.
Şartlar değişti.
Peki ya Tanrı örneğinin ta kendisinden bahsedersek?
- Durum böyle değil.
- O, kanıt değildir.
- Olay bu değil.
Onlar durumu biliyor.
Çocuk, o çıkıyor, zaten gözden kayboldu.
Durum böyle değil.
Aslında, para önemli bir şey değil.
Bence ilerlemek için bu öneriyi canlandırmamız gerekecek,
ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,
Aslında bu planlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Durum hiç değişmedi.
Naber ahbap?
"Bunun ne kadar berbat olduğunu anlıyorum." diyen bir tonla iletti.
Peki ya ortaokula gidebilen çok az şanslı genç?
İlişkiler daha kötü oluyorlar.
- İş o noktaya gelmeyecek.
- İş oraya varmaz.
Sorun şu ki kadın cinselliği bir hapla düzeltilemez.
mahkemeye çıktıklarında çok kötü hissediyorlar.
Savaş devam etti ve Ocak 1814'e kadar Napolyon durum daha da kötü görünüyordu.
"Benim çocuklarım artık yetişkin oldular. Ya seninkiler?" "Benimkiler de."
Tom ne olduğunu fark etmedi.
Peki ya sen?
Bu durumdan hoşnut değilim.
Patronumun verdiği referans her şeyi halletti.