Examples of using "Hőmérséklet" in a sentence and their turkish translations:
Isı düşüyor.
Fakat hava soğumaktadır.
- Sıcaklık sabahtan beri düştü.
- Sıcaklık sabahtan beri düşüyor.
Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde.
Bugün sıcaklık sıfırın altında.
Sıcaklık sadece donma noktasının üzerinde.
inişli çıkışlı olsa da ılımandı.
Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.
Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.
Dün gece sıcaklık sıfırın altındaydı.
Bugün de hava sıcaklığı sıfırın altında.
Pek çok insanın uykusu için bu optimal olacaktır.
Sıcaklık düzenli olarak eksi 40 derecelere kadar düşüyor.
Birkaç gün sonra ise sıcaklık sıfırın altındaydı.
Boston'da sıcaklığın -8°F'ye kadar düşmesi bekleniyor.
Yine de sıcaklık donma noktasının sadece biraz üstünde.
Sıcaklık artışları soğuk algınlığına yakalanmak için ideal koşulları yaratır.
Mars'ta sıcaklık çok çok soğuk olabilir.
Bir uydu uzayda büyük sıcaklık farklılıkları içinde çalışmak zorundadır.
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.
Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
Yaz sıcaklıkları yüksek olduğunda çöl manzaraları karşısında sürüş tehlikeli olabilir.