Examples of using "Gyereke" in a sentence and their turkish translations:
- Onun üç çocuğu vardır.
- Onun üç tane çocuğu vardır.
Onun iki çocuğu var.
- O on çocuğa sahiptir.
- Onun on tane çocuğu var.
Tom'un çocukları yok.
- Halamın üç çocuğu var.
- Teyzemin üç çocuğu var.
Tom'un üç çocuğu var.
Tom'un iki çocuğu var.
Kaç tane çocuğun var?
Tom, Mary'nin tek çocuğudur.
Tom'un bir çocuğu var.
Tom'un hiç çocuğu yoktu.
- Amcamın üç çocuğu var.
- Dayımın üç çocuğu var.
Tom'un en az üç çocuğu var.
Tom'un çocuklarının çoğu öğretmen oldu.
O evli ve üç çocuğu var.
O kadın şişman değil, o bir bebek sahibi olacak.
Çocuğun var mı?
- Onun yirmi çocuğu var.
- O 20 çocuğa sahiptir.
- Yirmi çocuğu var.
Kaç tane çocuğun var?
Mary'nin altı çocuğu var, üçü erkek ve üçü kız.
Mary'nin en büyük hayal kırıklığı çocuk sahibi olamamaktır.
İster inan ister inanma, bu kadının üç çocuğu var.
İlk çocuğunun doğum haberini işitince, sevinçle fırladı.
Bir kadın kaç çocuğa katlanabilir?
Hiç çocukların var mı?