Translation of "Föld" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "Föld" in a sentence and their turkish translations:

A Föld kerek.

Dünya yuvarlak.

A Föld forog.

Dünya dönüyor.

Miért épp a Föld?

Peki, neden Dünya?

A Föld nagyszerű hely.

Dünya gayet güzel.

Helyreállítja a föld harmóniáját.

her yere yeniden uyum getirecek.

A Föld legkietlenebb síkságain...

Dünya'nın en açık düzlüklerinde de...

A Föld minden élőhelyén

Dünya'nın tüm habitatlarında...

A Mars-Föld távolság –

Dünya ve Mars arasındaki mesafe bu --

A Föld egy bolygó.

Dünya bir gezegendir.

Hideg volt a föld.

Zemin soğuktu.

Kié ez a föld?

Bu toprakların sahibi kimdir?

Ez itt megszentelt föld.

Bu, kutsal topraktır.

- A Föld nem tökéletes gömb.
- A Föld nem egy tökéletes gömb.

Dünya mükemmel bir küre değildir.

- A Föld kering a Nap körül.
- A Föld a Nap körül kering.

Dünya, Güneş'in etrafında döner.

A Föld 4,6 milliárd éves,

Dünya 4,6 milyar yaşında

A Föld legvarázslatosabb éjjeli színjátékai.

...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE

A Föld legkevésbé természetes helyei.

Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.

Mint a Föld teljes növényvilága,

tümünden daha fazla karbon var,

A Föld népessége hamarosan megduplázódik.

Dünya nüfusu yakında ikiye katlanacak.

A Föld nevű bolygón élünk.

Biz dünya gezegeninde yaşıyoruz.

A Föld a kék bolygó.

Dünya, mavi gezegendir.

Egy Föld nevű bolygóról jöttem.

- Dünya denen bir gezegenden geliyorum.
- Dünya gezegenindenim.

Tegnap volt a Föld napja.

Dün Dünya Günü'ydü.

Ha önök a Föld bolygón élnek,

Eğer Dünya gezegeninde yaşıyorsanız

és így megkötötték a föld alatt.

ve yer altına kilitliyorlardı.

A nők a Föld elsődleges termelői.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

A Föld néhány legikonikusabb teremtményét máris

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

A vádlottakat a föld söpredékének nevezte,

sanıklardan "dünyanın pislikleri" olarak bahsetmişti

Körülbelül a Föld felszínének harmada szárazföld.

Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır.

A Föld felszínének háromnegyedét víz fedi.

Dünya'nın dörtte üçü sularla kaplıdır.

A Hold kering a Föld körül.

Ay Dünya'nın etrafında döner.

A Föld kicsi, de szép bolygó.

Dünya küçük ama güzel bir gezegendir.

Ausztrália a Föld ötödik legnagyobb szénkitermelője.

Avustralya dünyanın beşinci büyük kömür üreticisi.

- A föld alatt élnek.
- Illegalitásba vonultak.

Yeraltında yaşıyorlar.

Ez a föld az én tulajdonom.

Bu arazi benim mülkiyetimdir.

A Föld kering a Nap körül.

Dünya güneşin etrafında döner.

A föld kisebb, mint a nap.

Dünya güneşten daha küçüktür.

Tomi a lapos Föld elméletben hisz.

- Tom düz Dünyacıdır.
- Tom bir düz Dünyacı.

A Föld és a Hold izotópjai megegyeznek.

Dünya ve Ay, aynı izotopa sahipler.

Csak a Föld és a Hold ikrek.

Yalnızca Dünya ve Ay ikizlerdir.

Még a Föld nevű űrhajónak, bolygónknak is.

gezegenimiz olan Uzay Gemisi-Dünya dahil.

Napnyugtával sok minden megváltozik a Föld dzsungeleiben.

Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.

A föld mélyén, vagy az óceánban tároljuk.

yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.

A szén-dioxid-koncentráció a Föld légkörében

Dünya atmosferindeki karbondioksit yoğunluğu

A tervek szerint a föld megnyílik majd,

Bu yüzden bu yeni tasarımda zemin fışkıracak

A föld oly kék, mint egy narancs.

Dünya bir portakal kadar mavidir.

Szárazföld és víz alkotja a Föld felszínét.

Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.

A Föld az, ahol mi mind élünk.

Dünya hepimizin yaşadığı yerdir.

Tudtad, hogy a Föld nem teljesen gömbölyű?

Dünyanın yusyuvarlak olmadığını biliyor muydun?

A legnépszerűbb elmélet a Föld és Hold eredetéről

Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre

és a homályzóna élővilága összefügg a Föld éghajlatával.

ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.

Melyek a Föld fajokban egyik leggazdagabb tengerét táplálják.

en bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.

A talaj csak vékony fedőréteg a föld felszínén,

Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü

A gyerek azt hiszi, hogy a föld lapos.

Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.

Tanultuk, hogy a Föld kering a Nap körül.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

Azt hitték, hogy a Föld egy lapos korong.

Dünyanın düz bir daire olduğu düşünülüyordu.

A kenyér a Föld legegyszerűbb és legősibb étke.

Ekmek dünyada en sade ve en eski yiyecektir.

A Vénusz és a Föld majdnem egyforma méretűek.

Venüs ve dünya hemen hemen aynı boyutta.

Szerintem Ausztrália a Föld legjobb országai közé tartozik.

Avustralya'nın dünyadaki en iyi ülkelerinden biri olduğunu düşünüyorum.

A Föld vizeinek kevesebb mint 1%-a édesvíz.

Dünyadaki tüm suyun yüzde birinden azı tatlı sudur.

és a Föld az egyetlen hely, ahol emberek élnek,

eğer Dünya insanların yaşadığı tek yerse

De valami még mélyen a föld alatt kiszűri belőle.

ama yer altındaki bir şey onu filtreliyordu.

A rozsomák a Föld északi féltekéjének fagyos vidékeit kedveli,

Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.

De legtöbbször nem tudjuk, mi van a föld alatt.

ve çoğu zaman toprağın altında ne olduğunu bilmiyoruz.

Ez a ház és ez a föld az enyém!

Bu ev ve bu arazi benimdir!

Az elnök azt mondta, hogy a föld veszélyben van.

Başkan ülkenin tehlikede olduğunu söyledi.

Arisztotelész azt hitte, hogy a Föld a világ közepe.

Aristo dünya'nın evrenin merkezi olduğuna inanıyordu.

Hogy miért van az, hogy a mélyen a föld alatt,

Neden karbondioksit sadece

A Föld sivatagai közül itt a legnagyobb a biológiai sokféleség.

Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.

Ez a Föld egyik legzsúfoltabb helye. A népesség 20 millió.

Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.

A Föld élővilágában az élet és az élettelenség közötti határ.

bu ise yeryüzü sistemindeki canlılık ve cansızlık arasında farkı temsil eder

- A barátomat elnyelte a föld.
- A barátom nyom nélkül eltűnt.

Arkadaşım kayıplara karıştı.

Azt gondolom, hogy biztosan sok arany van a Föld mélyén.

Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı.

Eléggé alkalmazkodóképes az emberiség ahhoz, hogy megéljen a föld alatt?

İnsan bünyesi, Dünya dışındaki ortamlara uyum sağlayabilecek kadar esnek mi?

Egy koponya alakú aszteroida repült el a Föld mellett halloweenkor.

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.

úgy én is azt hittem, a Föld nincs igazán jó állapotban.

dünyanın pek de iyi durumda olmadığını düşünmüştüm.

A Föld minden teremtményének át kell vészelnie az éjszakát. ALKONYATTÓL PIRKADATIG

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA

A Föld abban különbözik a többi bolygótól, hogy víz van rajta.

Dünya suyu olmasından dolayı diğer gezegenlerden farklıdır.

A Föld látképe a Holdról egyike a XX. század ikonikus képeinek.

- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.

Havonta kétszer a Nap, a Hold és a Föld egy vonalba kerül.

Güneş, Ay ve Dünya ayda iki kere aynı hizaya gelir.

A párzás után a nőstény a föld alá igyekszik, hogy petéit lerakja.

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

A legmodernebb kamerák teljesen új megvilágításban mutatják be a Föld legikonikusabb teremtményeit...

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Ha a Föld valódi kinézetére vagyunk kíváncsiak, legjobb ha a földgömböt nézzük.

Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.

Nem árt tudnod, hogy nem a Föld ennek a világnak a közepe.

Dünyanın evrenin merkezi olmadığını bilmelisin.

Nem elég pénzt és technológiát vinni a föld egyik oldaláról a másikba.

Parayı ve teknolojiyi dünyanın bir tarafından diğerine taşımak yeterli değildir.

- Japánban gyakran reng a föld.
- Gyakran sújtják földrengések Japánt.
- A födrengések gyakran rázzák meg Japánt.

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

Miért van az, hogy a Föld kerek, miközben valami izgalmasabb is lehetne, mondjuk kocka alakú?

Dünya neden daha havalı olan bir şekilde, küp mesela, değil de yuvarlak?

- A Burdzs Kalifa jelenleg a legmagasabb felhőkarcoló a világon.
- A Burdzs Kalifa a Föld legmagasabb építménye jelenleg.

- Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
- Burç Halife, şu anda dünyadaki en yüksek gökdelendir.

A tudósok kimutatták, hogy a levegő széndioxidtartalma és a hőmérséklet a Föld egész történelme során szorosan összefüggött.

Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.

Bár a Föld felületének csupán két százalékát borítják őserdők, ott él a világon fellelhető állat-, növény- és rovarfaj fele.

Yağmur ormanları dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına karşın; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.