Examples of using "Engedd" in a sentence and their turkish translations:
- Onu serbest bırakın.
- Onu salıverin.
- Onu salın.
İçeri girsin.
Seni yalanlamama izin ver.
Onun kaçmasına izin vermeyin.
Tom'un gitmesine izin ver.
- Açıklamama izin verin.
- Açıklamama izin ver.
Tom'un içeri girmesine izin ver.
Tom'un çıkmasına izin ver.
Onun gitmesine izin verme.
Bırak Tom sürsün.
Seni eve götüreyim.
Biberonu bıraktıralım.
Kolunu bırakın.
Oğlumu bırak.
Elimi bırak.
Size yardım etmeme izin verin.
Yardım etmeme izin ver.
Köpeğin gitmesine izin ver.
Onların kaçmasına izin verme.
Kendimi tanıtmama izin verin.
- Seni onunla tanıştırayım.
- Sizi onunla tanıştırayım.
Lütfen bayrağı indir.
Sebebini açıklayayım.
Ona dokunmasına izin verme.
Seninle gitmeme izin ver.
Onun olmasına izin vermeyin.
Kediyi dışarı salma.
Saçlarını sal biraz.
Sizi Bay Murata ile tanıştırayım.
En azından o konuda konuşalım.
Tom'un gitmesine izin ver dedim.
Tom'un gitmesine izin vermeni tavsiye ediyorum.
Karımı sana tanıtmam için bana izin ver.
Tom'un sana kabadayılık etmesine izin verme.
Tom'un telefonu cevaplamasına izin verme.
Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
Size annemi tanıtayım.
Hayal gücünü serbest bırak.
- Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim.
- Bulaşıkları yıkamana yardım edeyim.
Onu yapmama izin ver.
Kıskançlığın davranışını kontrol etmesine izin verme!
Çocukların oynamasına izin ver.
Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.
Çocukları içeride tutun.
Kapıyı aç ve köpeği içeri al.
Seni öğle yemeğine götüreyim.
Geçmişi bırak! Geleceğe bir şans ver!
Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.
Onlar ona baksın.
Seni Bay Brown ile tanıştırayım.
Ama seninle ilgili bir şey hatırlatmama izin ver.
- Karımı tanıtmama izin ver.
- Karımı tanıtayım.
- Size eşimi takdim edeyim.
Tom'un seni kandırmasına izin verme.
Onun söylediğini görmezden gelmelisin.