Examples of using "Dugóban" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir trafik sıkışıklığında saplanıp kaldı.
Tom bir trafik sıkışıklığında tıkandı.
Onlar yarım saattir sıkışık bir trafikte saplanıp kaldılar.
İşçinin öğle on ikide gelmesi bekleniyordu fakat birkaç saattir bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.