Translation of "Akiket" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Akiket" in a sentence and their turkish translations:

Vannak, akiket elutasítunk a Facebookon,

Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz

akiket a rabszolgák leszármazottainak tartunk,

kölelerin soyundan geldiğini söylediğimiz insanlar

és csomó ember van, akiket szerethetünk.

ve bizim seveceğimiz bir sürü insan var.

Akiket megkerestem, legtöbben beleegyeztek a találkozásba.

Yaklaştığım insanların büyük çoğunluğu benimle buluşmayı kabul etti.

akiket jelenleg óvadékhiány miatt tartanak fogva,

kefalet esaretiyle hapis yatan o insanlar

Szövetségesekre leltem, akiket pont hasonló gondolatok foglalkoztattak,

benimle aynı fikre sahip destekçiler buldum

Nem kartonfigurák, akiket mások életének hátterébe állítottak.

Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.

Olyanoknak, akiket túl barnának, túl kövérnek, túl szegénynek,

Bakıp da çok kahve tenli, çok şişman,

A gyerekek nagy része, akiket elhoztunk az árvaházból

Yetimhaneden aldığımız çocukların çoğu

Főleg ott, ahol gyerekek vannak, akiket egyedülálló anyák nevelnek.

Çocuklarla, çocuklarını büyütmek için çalışan bekâr annelerle.

Kiválasztottunk két családot, akiket már láttunk ezekben az országokban,

Bu ülkelerde önceden gördüğümüz iki ev seçtik,

Tom az egyike a legbátrabb embereknek, akiket valaha ismertem.

Tom şimdiye kadar tanıdığım en cesur erkeklerden biridir.

Nem szoktam más emberekkel az életemről beszélni, akiket nem ismerek.

Tanımadığım insanlarla hayatım hakkında konuşmaya alışkın değilim.

Soha nem válaszolok azoknak az e-mailjeire, akiket nem ismerek.

Bilmediğim insanların e-maillerini cevaplamam.

Mi történt azokkal a barátaiddal, akiket a múlt hétvégén mutattál be nekem?

Geçen hafta bana tanıştırdığın senin şu arkadaşına ne oldu?

- Tom néz ki a legjobban, a férfiak közül, akiket ismerek.
- Tom a legszebb férfi, akit ismerek.

Tom tanıdığım en iyi-görünüşlü kişidir.

Vannak azok, akikre szükségem van, vannak azok, akiket szeretek, és vannak olyanok, mint te, akikre azért van szükségem, mert szeretem őket.

Öyle insanlar vardır ki onlara ihtiyacım vardır. Öyle insanlar vardır ki onları severim. Ve öyle insanlar vardır ki senin gibi onları sevdiğim için onlara ihtiyacım vardır.