Examples of using "ősz" in a sentence and their turkish translations:
Burada sonbahar mevsimi var.
Benim gri saçım vardı.
Şimdi sonbahar.
Güz, Ekim'de başlar.
Tom'un beyaz saçları var.
Sonbahar benim en sevdiğim mevsimdir.
Yürüyüşe çıkmak için en iyi mevsim sonbahardır.
Dün sonbaharın ilk günüydü.
Fındık sonbaharın ortasında hasat edilir.
Yaz ve sonbahar arkadaştırlar.
İskoçyada geç gelen bahar oldukça soğuktu.
Bu sabah ilk gri saçımı buldum.
Sonbahar yaklaştıkça gece daha da uzun olur.
Onun gri saçı, kendisinin olduğundan daha yaşlı görünmesine neden oluyor.
- Onun saçı griye döndü.
- Saçı beyazladı.
Sonbahardan sonra kış gelir.
Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir.