Examples of using "útját" in a sentence and their turkish translations:
Biz, ya yıkım yolunda sürekli dibe doğru gitmeyi seçeriz
Başkan Japonya ziyaretini erteledi.
Tom Avustralya gezisini erteledi.
Tom Boston'a olan gezisini erteledi.
Yolunu bulmak zorunda,
Fakat daha tecrübeli erkekler yolunu kesiyor.
Sokucu denizşakayıkları engel teşkil ediyor.
Ben yoldayım.
Bizce mevzuat yolu otomatikman çözülürse,
Onu durdurmalısın.
Eğitim için kısa yol yoktur.
Tom, Mary'yi kovdu.