Translation of "öregember" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "öregember" in a sentence and their turkish translations:

Az öregember visszavonultan élt.

- Yaşlı adam içine kapanmıştı.
- Yaşlı adam insanlardan uzaktı.
- Yaşlı adam insanlarla iç içe değildi.

Az öregember mondott valamit.

Yaşlı adam bir şey söyledi.

Az öregember eltévedt az erdőben?

Yaşlı adam ormanda kayboldu mu?

Az öregember unokáival körülvéve ült.

Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.

- Egy macska? - kérdezte az öregember.

Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.

Azt hiszed, csak egy öregember vagy.

Sen sadece yaşlı bir adam olduğunu düşünüyorsun!

Az öregember a gyerekkel körülvéve ült.

Yaşlı adam çocukları tarafından çevrilmiş vaziyette oturdu.

Az öregember csukott szemmel ült a széken.

Yaşlı adam koltukta gözleri kapalı oturdu.

Egy öregember üldögélt egyedül egy sötét úton.

Yaşlı bir adam karanlık bir yolda yalnız oturuyordu.

Tom türelmesen hallgatta, ahogy az öregember motyogott.

Yaşlı adam abuk subuk konuşurken Tom sabırla dinledi.

- Az öreg férfi egyedül él.
- Az öregember egyedül él.

- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
- Yaşlı adam kendi başına yaşamaktadır.

Az öregember ártatlan arcot vágott, de valójában gazember volt.

Yaşlı adamın masum bir yüzü vardı ama gerçekte bir sahtekardı.

- Az öregember a nyugdíjából él.
- Az öreg a nyugdíjából él.

Yaşlı adam emekli maaşı ile geçiniyor.