Examples of using "Visum" in a sentence and their turkish translations:
Tom vize için başvurdu.
- O vize için müracaat etti.
- O vize için başvuru yaptı.
- Vize başvurusu yaptı.
Benim bir vizem var.
Benim vizem yok.
Bir vize için başvuruda bulundum.
Tom vizesinden uzun kaldı.
Tom bir vize alamadı.
Bu vize ne kadar geçerli?
Bugün vize için başvuracağım.
Amerikalıların Çin'e seyahat etmeleri için bir vizeye ihtiyaçları var.
Bizim Fransa'ya gitmemiz için bir vizeye ihtiyacımız yoktur.
Tom'un vize alamadığını duymak bizi hayal kırıklığına uğrattı.
Eğer bir vizen varsa sadece Çin'e gelebilirsin.
Bir İngiliz pasaportun varsa Avustralya'ya gitmek için bir vizeye ihtiyacın var mı?