Examples of using "Unschuld" in a sentence and their turkish translations:
Bu gerçek onun masumiyetini kanıtlıyor.
Avukat onun masumiyetinden şüphe etti.
O, masumiyeti konusunda ısrar etti.
Tom masum olduğunu konusunda ısrar etti.
Onun masumiyetine tanıklık edebilirim.
Bu gerçek onun suçsuzluğunu kanıtlar.
Masumiyet güzel bir şey.
Avukat onun masumiyetinden şüphe etti.
Masumiyetinden tamamen eminim.
Masum olduğuna beni ikna etti.
Ben onun masumiyetine inandım.
Bir DNA testi onun masum olduğunu kanıtladı.
Senin kırmızı yanakların masumiyet saçıyor.
O bizi onun masum olduğuna ikna etti.
Senin masumiyetine inandım.
- Delil bizi onun masumluğuna ikna etti.
- Kanıt bizi onun masumluğuna ikna etti.
Başta herkes onun masumiyetine kanmıştı.
İlk başta, onların hepsi onun masum olduğuna ikna oldular.
- Hepimiz onun masum olduğuna ikna olduk.
- Hepimiz onun suçsuzluğuna inanıyoruz.
Vakti geldiğinde onun masumiyeti ispat edilecektir.
Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.
O, onun masumiyeti ile ilgili onları boşuna ikna etmeye çalıştı.
Onda beni en çok etkileyen şey masumiyeti.
Onun suçlu olmadığına inanan sadece biz değiliz.