Translation of "Toller" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Toller" in a sentence and their turkish translations:

- Toller Schlitten!
- Hübsches Fahrgestell!

Araba güzelmiş.

Was für ein toller Schlips!

Ne güzel bir kravat!

Tom ist ein toller Typ.

- Tom harika bir adam.
- Tom çok kral adam.

Was für ein toller Gedanke!

Ne büyük bir düşünce!

Tom ist ein toller Mann.

Tom inanılmaz biri.

Tom ist ein toller Lehrer.

Tom harika bir öğretmendir.

Das ist wirklich ein toller Fund.

Bu harika bir buluş.

Du wärest bestimmt ein toller Vater.

- Harika bir baba olacağından eminim.
- Eminim harika bir baba olursun.

Du wirst bestimmt ein toller Vater.

Harika bir baba olacağından eminim.

Tom ist wirklich ein toller Kerl.

- Tom gerçekten harika bir adam.
- Tom çok baba adam gerçekten.

Herr Jackson ist ein toller Lehrer.

Bay Jackson harika bir öğretmendir.

Ich finde, er ist ein toller Schriftsteller.

Sanırım o büyük bir yazar.

Tom muss ein toller Lehrer gewesen sein.

Tom harika bir öğretmen olmalı.

Er scheint ein toller Typ zu sein.

O harika bir adam gibi görünüyor.

Tom scheint ein toller Typ zu sein.

Tom harika bir adam gibi görünüyor.

Dein Papa ist echt ein toller Typ.

Baban gerçekten harika.

Tom ist ein toller Typ, aber wir sind grundverschieden.

Tom mükemmel bir adam ama biz gerçekten farklıyız.

Ich nehme den Rest in meiner Tasche mit. Toller Fund!

Tamam, kalanını cebimde tutacağım. Muhteşem bir keşif!

- Heute ist ein großer Tag.
- Das ist ein toller Tag.

Bu harika bir gün.

- Ich bin kein toller Sänger.
- Ich bin keine tolle Sängerin.

Sesim çok güzel değildir.

„Tom ist ein toller Typ.“ — „Da bin ich ganz deiner Meinung!“

- "Tom harika bir adamdır." "Ben seninle daha fazla aynı fikirde olamam."
- "Tom çok kral adam." "Al benden de o kadar."

Ich finde, der zweite Teil deines Kommentars wäre ein toller Beispielsatz!

Yorumunun ikinci kısmının büyük bir örnek cümle olacağını düşünüyorum.

Tom versucht immer alle glauben zu machen, er sei ein toller Hecht.

Tom her zaman herkese onun harika olduğunu düşündürmeye çalışıyor.

- Ich finde, du bist ein toller Typ, aber ich hege keine romantischen Gefühle für dich.
- Ich finde, Sie sind ein toller Typ, aber ich hege keine romantischen Gefühle für Sie.

Bence harika birisin, ama senin için romantik hislerim yok.

Er sagt bei jeder sich bietenden Gelegenheit, was für ein toller Kerl er doch ist.

O her fırsatta onun ne büyük bir adam olduğunu söyler.

Ich finde, du bist ein toller Typ, aber ich bin nun mal in Tom verliebt.

Bence sen harika bir adamsın fakat ben Tom'a aşığım.

- Da ist ein toller Park mitten in der Stadt.
- Es gibt einen tollen Park in der Stadtmitte.

Şehrin merkezinde muhteşem bir park var.

Du warst auf dieser Mission ein toller Partner und durch deine Entscheidungen konnten wir das Gegengift sicher finden.

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.