Examples of using "Setz" in a sentence and their turkish translations:
Oturun.
Oturun.
Lütfen otur!
Otur orada.
- Gel ve otur.
- Gel. Otur.
Otur, Kate.
Otur, Tom.
Buyur, otur.
Gel otur.
Şimdi otur.
Onu giy.
Otur ve çeneni kapa.
"Otur, Tom." "Tamam."
Bunun üzerine oturmayın.
Oturun, lütfen.
Koltuğuna geri dön.
Benimle otur.
Lütfen otur, Tom.
Hayır, otur.
İstediğin yere otur.
Gel ve yanıma otur.
Gel, yanımda otur.
Otur!
Gel bizimle otur.
Peruğunu tekrar tak.
Tom'a baskı yapmayın.
İçeri gir ve otur.
Oturun.
Gelip yanıma otur.
Oturun.
Buraya gel ve otur.
Çeneni kapat ve otur.
Otur ve gözlerini kapat.
Oraya otur ve çeneni kapa.
Yere oturma.
İstediğin yere otur.
Lütfen bu sandalyede oturun.
İstediğiniz yere oturun.
Oturun ve bir süre dinlenin.
Geri otur. Henüz gitmiyoruz.
Tom, buraya gel ve benimle otur.
Sadece otur ve beni dinle.
- Lütfen yerine otur.
- Lütfen otur.
- Lütfen oturun.
Şapkanı giy.
Gözlüğünü tak.
Sessiz olun ve arabaya dönün.
Uğruna çalıştığın her şeyi riske atma.
Oraya git, otur ve çeneni kapa.
Okuma gözlüğünü tak.
Otur ve dinlen.
Bankta oturun.
Eğer üşüyorsan buraya gel ve ateşin yanına otur.
Eğer üşüyorsan, gel ateşin yanına otur ve kendini ısıt.
Lütfen burada oturun.
- Koltuğunuza geri dönün.
- Koltuğuna geri dön.
- Kanepeye oturma.
- Divana oturma.
Lütfen bir dakika otur.
Neden Tom'un yanında oturmuyorsun?
Tatlım, sen koltuğa otur ve ben sana leziz bir akşam yemeği hazırlayayım.
Tom'la ilişki kur.
Kader, gel bir yanıma otur da hayatımla ilgili biraz sohbet edelim seninle, benim çünkü birkaç fikrim var daha!
- Bu çizginin üstünü imzalayın.
- Bu satırın üstüne imza atınız.
- Bu satırın üstüne imza atın.
- Oraya oturma. O Tom'un sandalyesi.
- Oraya oturma. O Tom'un koltuğu.
- Lütfen yerine otur.
- Lütfen oturun.
Oturun, lütfen.
Divana otur ve kendini rahat hisset.
Lütfen oturun.