Examples of using "Schaf" in a sentence and their turkish translations:
İyi koyun.
Koyun meler.
- Bana bir koyun çiz.
- Bana bir koyun çizin.
Tom bir koyun kesiyor.
- Bana bir koyun resmi çizin.
- Bana bir kuzu çiz!
Pekâlâ, koyunu yakaladık.
Bizim hiç koyunumuz yok.
Pekâlâ, koyunu yakaladık.
O, ailenin yüz karası.
Bir koyun olmamak için, ama bir koyun almak için pazara gidin.
Koyun veya keçi mi bu?
O, ailenin yüz karası.
Tom, ailesinin yüz karasıdır.
Tom ailenin yüz karasıydı.
Ben ailenin yüz karasıyım.
Tom koyunu besledi.
Mary nereye giderse gitsin, koyunlar onu takip eder.
Her toplulukta bir yüz karası vardır.
Bir koyunu bir keçiden ayırabilir misin?
- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Üzüm üzüme baka baka kararır.
- Bir kötünün bin iyiye zararı olur.
- Sepetteki bir çürük elma bütün sepeti çürütür
O, koyunu kırpıyor.
Ben pazardan sadece bir koyun satın aldım.
Koyunu öldürdükten sonra onun derisini yüzmek zorunda kalacaksın.
Ve böylece aslan koyuna aşık oldu.
Aslan et yer. Koyun et yemez.
Ben bir koyun gibi meleyemem. Ben bir çoban köpeğiyim.
Isınmak için koyun yakalamayı denemek istiyorsunuz demek?
Deneyimlerime dayanarak koyun yakalamanın kolay olmadığını biliyorum.
Daha sonra da dostum koyuna güzelce sarılabilirim.
Demokrasi öğle yemeği için ne yiyeceğini oylayan iki kurt ve bir kuzudur.
Demokrasi; iki kurt ve bir koyunun, akşam yemeğinde ne yenileceği hakkında oylama yapmasından daha fazlası olmalı.