Examples of using "Sämtliche" in a sentence and their turkish translations:
Tüm erkekler bağırıyorlardı.
Her şeyin fiyatı arttı.
- Tüm telefonlar çalıyordu.
- Bütün telefonlar çalıyordu.
O bütün mutfak dolaplarını temizledi.
Tüm oğlanlar ıslık çalıyordu ve tezahürat yapıyordu.
Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
Tüm malzemeler tükendi.
Sincap bütün çerezi yedi.
Zihninizin her yönünü beyniniz yaratır.
Hükümet onu bütün haklarından mahrum etti.
Öğretmen sorduğumuz her soruyu cevaplar.
Tom ön bahçesindeki bütün ağaçları kesti.
Bu günlerde çoğu giyim Çin'den ithal edilmektedir.
Arkamızdaki tüm araba kornalarının çaldığını duyamıyor musun?
Tom'un bütün sorularını cevapladım.
Polis dedektifi tüm kapıların ve pencerelerin içeriden kilitli olduğunu söyledi.
Tom önerilen her şeyi denedi fakat hâlâ sorunu halledemedi.
Bu kasaba o kadar küçüktür ki herkesin ismini kolayca öğrenebilirsin.
- Sana gerekli tüm bilgiyi temin edeceğim.
- Size gerekli tüm bilgiyi sağlayacağım.
Tom o hafta yediği tüm yiyeceklerin bir listesini tuttu.
Parkı temizlemek için tüm komşular birleşti.