Examples of using "Oberste" in a sentence and their turkish translations:
Şimdiki öncelik bu.
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
Kitabı üst rafa koy.
Güvenlik birincil sorundur.
Üst rafa ulaşamıyorum.
Bu kitap üst rafta gider.
Tom üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısa.
Tom üst rafa yetişmek için çok kısaydı.
Tom en üst rafa ulaşmak için bir sandalyeye çıktı.
Özel bir şey olmak İngiltere'nin ilk önceliği gibi görünüyor.
Tom burada üst rafa ulaşmak için yeterince uzun olan tek kişi.
Üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısaydım, bu yüzden Tom'un kitabı benim için almasını istedim.
Egzosfer atmosferin en üst tabakasıdır. 10.000 kilometreye kadar termosferin üstünden uzanır.
Üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısayım.