Examples of using "Mittelpunkt" in a sentence and their turkish translations:
Tom ilgi odağı olmak istiyor.
Tom ilgi odağı olmaktan hoşlanıyor.
Mary ilgiyi sever.
Tom'un ilgi odağı olması gerekiyor.
Onun ilgi odağı olması gerekiyor.
O her zaman ilgi odağı olmalı.
Tom her zaman ilgi odağı olmak ister.
Tom kendisinin evrenin merkezi olduğunu düşünür.
kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.
O, evrenin merkezi olduğunu düşünüyor.
O, evrenin merkezi olduğunu düşünüyor.
Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
- Evrenin merkezi dünya değildir.
- Dünya, evrenin merkezi değildir.
Kendini dünyanın merkezi olarak görüyor.
- Paris bir şekilde, dünyanın merkezidir.
- Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.
Yüzyıllar boyunca yabancı dil öğretimi okuma ve yazma üzerine odaklandı.
Aristo dünya'nın evrenin merkezi olduğuna inanıyordu.
Bir zamanlar dünyanın evrenin merkezi olduğuna inanılıyordu.
Tom evrenin merkezi olduğuna inanıyor gibi görünüyor.
Eylau'daki acımasız kış savaşında askerleri hattın merkezini tuttu.
İnsanı evrenin merkezine koyan Leonardo'nun yaptığı Vitruvius Adamı Çizimi
Milattan önce 384 ve 322 yılları arasında yaşamış olan Aristo, Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanıyordu. Dünya'nın evrenin merkezi olduğu; Güneş'in, Ay'ın ve bütün sabit yıldızların da onun çevresinde döndüğü görüşündeydi.