Examples of using "Grünen" in a sentence and their turkish translations:
Yeşil çay içer misin?
Yeşil çay içer misin?
Yeşil çay içer misiniz?
Yeşiller her şeye karşıdır.
Yeşil elmaları yedim.
Hiç yeşil biber yemem.
Tom yeşil bir mayo giyiyordu.
Maria'nın en sevdiği içecek yeşil çaydır.
Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine
Ben akşam yemeğiyle birlikte genellikle yeşil çay içerim.
Herkes onu göklere çıkardı.
Bir baykuş yeşil ağacın üzerine kondu.
Sen bitki yetiştirmekten anlıyorsun gibi görünüyor.
Yeşil çatılı o bina nedir?
Onun yeşil bir şapka giydiğini hatırlıyorum.
Kırmızı kabloyu mu yoksa yeşil olanını mı kesmem gerekiyor?
Geçen yıl glokom için ameliyat oldum.
Hey sen! Şu yeşil çantada neyin var?
O bir uygun mini etekle yeşil bir ceket giyiyordu.
Yeşil düğmeye basın ve ışık yanar.
Ben yeşil çay istemiyorum.
Tom yeşil butona bastı ve bir şey olmasını bekledi.
Ben köpeğimi her zaman büyük yeşil torba içinde gelen köpek maması ile besledim.
Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
Green Gables'a yakın bir yerde bir dere var mı?