Examples of using "Berühmter" in a sentence and their turkish translations:
Ben daha ünlüyüm.
O gittikçe ünlü oldu.
Picasso ünlü bir sanatçıdır.
O, Taro'dan daha ünlüdür.
O ünlü bir şarkıcı oldu.
Tom meşhur bir aşçıdır.
Tom ünlü bir restoran eeştirmeni.
O, sizden daha ünlüdür.
Ben ünlü bir aktörüm.
- Tom ünlü bir lokantacıdır.
- Tom ünlü bir restoratördür.
İki kız kardeş gittikçe daha ünlü oldular.
Onun babası ünlü bir doktordur.
- Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- Oğlu ünlü bir piyanist oldu.
Onun amcası ünlü bir doktordur.
O ünlü bir Japon pop yıldızıdır.
Tom ünlü bir aktör oldu.
Tom ünlü bir şarkıcı oldu.
Donald Trump ünlü bir iş adamıdır.
O, ünlü bir aktör oldu.
Onun erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.
Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.
Justin Bieber, Katie Holmes'tan daha ünlüdür.
Ünlü bir futbolcu olmak istiyorum.
Tom ünlü bir yazar olacağını umuyordu.
Onun küçük erkek kardeşi ünlü bir futbol oyuncusu.
Ne kadar yaşlandıysa, o kadar çok ünlü oldu.
- Tom, Parisli ünlü bir restoratördür.
- Tom, Parisli ünlü bir lokantacıdır.
- Küçük kardeşi ünlü bir futbolcu.
- Küçük erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.
Tom eskiden ünlü bir şarkıcıydı.
Onun ünlü bir müzisyen olduğunu biliyorum.
Çocuk ünlü bir bilim adamı oldu.
O ünlü bir şair ve yetenekli bir diplomattı.
Jean-Paul Sartre ünlü Fransız filozoftu.
Onun amacı harika bir doktor olmaktı.
Tom'un ünlü bir tenis oyuncusu olma hayalleri vardı.
Orada oturan adam ünlü bir şarkıcıdır.
O ünlü bir ressamdır ve öyle davranılmalı.
Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.
Babası ünlü bir romancı olan bir arkadaşım var.
Babasının ünlü bir bilimci olmasıyla gurur duyuyor.
Bize bitişik yaşayan adam ünlü bir aktördür.
Büyük Kanyon tanınmış bir turistik mekandır.
Hayalim ünlü bir şarkıcı olmak.
Tom'un rüyası ünlü bir şarkıcı olmaktır ama tek sorun onun şarkı söyleyememesidir.
Babası ünlü bir piyanist olan bir arkadaşım var.