Translation of "Atlantik" in Turkish

0.023 sec.

Examples of using "Atlantik" in a sentence and their turkish translations:

- Wir flogen über den Atlantik.
- Wir sind über den Atlantik geflogen.
- Wir überflogen den Atlantik.

Biz Atlantik'i uçarak geçtik.

Tom hat den Atlantik nie gesehen.

Tom Atlantik Okyanusunu hiç görmedi.

Ich habe schon mehrmals den Atlantik überquert.

Atlantik'i birkaç kez geçtim.

Der Atlantik ist salzhaltiger als der Pazifik.

Atlas Okyanusu Büyük Okyanus'tan daha tuzludur.

Der Panama-Kanal verbindet den Atlantik mit dem Pazifik.

Panama Kanalı Atlantiği Pasifikle bağlar.

Charles Lindberg gelang 1927 der erste Alleinflug über den Atlantik.

Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı.

Amelia Earhart war die erste Frau, die allein über den Atlantik flog.

Amelia Earhart Atlantiği tek başına uçarak geçen ilk kadındı.

Lindbergh war der erste Mensch, der den Atlantik mit dem Flugzeug überquert hat.

Lindbergh, Atlantik üzerinden uçan ilk insandı.

- Der Atlantische Ozean trennt Amerika von Europa.
- Der Atlantik trennt Amerika von Europa.

Atlas Okyanusu Amerika'yı Avrupa'dan ayırır.

Ohne sein Glück und seine Luftfahrtkenntnisse hätte Lindbergh es nie geschafft, den Atlantik zu überqueren.

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.

In der mittelalterlichen europäischen Literatur waren mit den Sieben Meeren Nord- und Ostsee, Atlantik, Mittel-, Schwarzes, Rotes und Arabisches Meer gemeint.

Orta Çağ Avrupa edebiyatında Yedi Deniz; Kuzey Denizi, Baltık, Atlantik, Akdeniz, Siyah, Kızıl ve Arap denizlerine işaret ediyordu.