Examples of using "Rencontrés" in a sentence and their turkish translations:
Biz tanıştık mı?
- Daha önce tanıştık mı?
- Sizinle daha önce tanıştık mı?
- Sizinle daha önce tanışmış mıydık?
Pazar günü buluştuk.
- Havaalanında birbirimize denk geldik.
- Havaalanında karşılaştık.
- Havaalanında birbirimize rastladık.
Biz geçen gün karşılaştık.
Biz kilisede tanıştık.
Daha önce hiç karşılaştık mı?
Daha önce tanışmadık mı?
Siz ikiniz nasıl tanıştınız?
Sokakta karşılaştılar.
Onlarla geçen hafta tanıştım.
Biz birbirimizle bir partide tanıştık.
Siz arkadaşlar nerede tanıştınız?
Aslında biz zaten tanıştık.
Biz belirlenen noktada buluştuk.
Biz daha önce birkaç kez karşılaştık.
Biz o gece tanıştık.
Sn ve Tom ilk kez nasıl tanıştınız?
Ebeveynlerin nasıl tanıştı?
Bir tanışma randevusunda tanıştık.
En son ne zaman karşılaştık?
Sanırım hepiniz tanıştınız.
Tesadüfen bir süpermarkette karşılaştık.
Tom ve Mary nasıl tanıştılar?
Annemle babam birbirini dağlarda tanımış.
Neredeyse 10 yıl önce tanıştık
Onlarla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
Biz birkaç hafta önce tanıştık.
"Arkadaşlarımla karşılaştım." "Onlarla ne zaman karşılaştın?"
Sanırım biz daha önce tanıştık.
Tom ve Mary'nin nasıl tanıştıklarını size anlatayım.
Buluştuğumuzda Paris'te değildi.
Onlara otobüs terminalinde rastladık.
- Daha önce görüştük.
- Daha önce tanışmıştık.
Bugün buluştuk.
Zaten tanıştık.
Başka bir yerde tanışmış olabilirler.
En son ne zaman karşılaştık?
Nasıl tanıştılar? Başka herkes gibi, şans eseri.
Onlar lisede tanıştılar.
Birbirimizle karşılaştığımız ilk anı hatırlayabiliyor musun?
Öğrenci "daha önce bir yerde karşılaştık mı" diye sordu.
Birkaç yıl önce Avrupa'da karşılaştık.
Onlarla buluştum.
Tom ve Mary bir kafenin terasında buluştular.
Tom ve Mary Yılbaşı partisinde tanıştı.
Tom seni severdi. Birbirinizle hiç tanışmamış olmanız çok kötü.
Bugün daha erken buluştuk.
Geçen perşembe karşılaştık.
Biz Boston'da buluştuk.
Ben Alex. Biz geçen hafta otelde tanışmıştık.
İlk karşılaştığımız zamanı hâlâ hatırlıyor musun?
- Bu, ilk kez birbirimizle tanıştığımız unutulmaz yerdir.
- Burası ilk kez karşılaştığımız unutulmaz yer.
Daha önce hiç tanışmadığımızdan emin misiniz?
İki politikacı ilk defa yüz yüze görüştü.
Orta yolda buluştular.
Geçen hafta tanıştık.
Nasıl tanıştığımızı hatırlıyor musun?
Biz onlarla gençlik yurdunda tanıştık.
Tom ve Mary ilk tanıştıklarında daha On üç yaşındaydılar
Yaz kampında buluştuk.
Onlar bir tanışma randevusunda tanıştı.
Onlarla sadece bir kez tanıştım.
Fransa'nın yeni Birinci Konsolosu Napolyon Bonapart'ın dikkatine çekti
Dün gibi görünüyor ama neredeyse 10 yıldır birbirimizi tanıyoruz.
Keşke daha önce karşılaşsaydık.
Tanıştığımıza inanmıyorum.
O, şu ana kadar karşılaştığım bir adamın en küçük fikirlerine birçok kelimeyi sıkıştırabilir.
İlk kez tanışmamızı hatırlıyorum.
İlk tanıştığımız günü hatırlıyor musun?
Bence daha önce bir yerde karşılaşmış olabiliriz.
İlk kez nerede karşılaştığımızı hâlâ hatırlıyor musun?
İlk tanıştığımız yer o değil mi?
Geçen Noel ofis partisinde tanıştık.
İlk defa ne zaman karşılaştığımızı hâlâ hatırlayabiliyor musun?
Seninle tanıştığımız günü hatırlıyor musun?
Seninle tanıştığımda gerçekten gençtim.
Son karşılaştığımızda seninle konuşma tarzı için özür dilemek istiyorum.
Beni hatırlar mısın bilmiyorum ama biz birkaç yıl önce Boston'da karşılaşmıştık.
Nihayet tanıştığımıza sevindim.