Examples of using "Quitte" in a sentence and their turkish translations:
Telefonu kapatma.
Tatoeba'yı bırakıyorum.
40 gün sonra ayrılır
Seni yarın terk ediyorum.
Benden vazgeçme.
Bu kasabayı terk ediyorum.
Tom Kobe'den yarın sabah ayrılıyor.
- Seni terk etmeyeceğim.
- Ben seni terk etmeyeceğim.
- Seni terk etmiyorum.
- Seni terk etmeyeceğim.
- Ben seni terk etmeyeceğim.
ve beynim vücudumdan ayrılıyor
Sanırım biz şimdi çiftiz.
Yarın sabah Japonya'dan ayrılıyorum.
Bekle.
Hatta kal.
Evimi terk edin.
Evimizden ayrılın.
Kimse bu odayı terk etmesin.
Gözlerini Tom'dan ayırma.
İşi bırakmamın nedeni budur.
O, onun odadan ayrılmasını istemiyordu.
O bu akşam Narita'dan Hawaii'ye hareket ediyor.
Tom pazartesi günü nadiren evden ayrılır.
Kral kalesini asla terk etmez.
Lütfen beni bırakma!
Bizi bırakmayın.
Eşim birkaç gün için şehir dışına gidiyor.
Beni bırakma.
Mary'nin beni terk etmesini istemiyorum.
Odayı derhal terk et.
O, onun kasabadan ayrılmasını bekliyordu.
Beni bırakma.
İbrahim Müteferrika lardan bu memleketten hiç çıkmasın istiyorsunuz siz
Onun şirketten niçin ayrıldığını bilmiyorum.
O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
Telefonu kapatmayın, lütfen!
Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.
Ofisi son terk eden kişi ışığı söndürmeli.
Ben işi terk ediyorum, bu yüzden başka bir gün konuşalım.
Kasabadan ayrılma.
Tom'u bırak.
Bu odadan ayrılma.
Her sabah saat sekizden önce evden çıkarım.
reytinglere baktığımızda zirveyi hiç bırakmıyor
Ne zaman odadan ayrılsam köpeğim beni izler.
- Gözlerimi senden alamıyorum.
- Gözlerimi senden ayırmıyorum.
Birkaç günlüğüne şehirden ayrılıyorum.
Lütfen beni bırakma!
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
Her gün saat sekizde evden ayrılıyorum ve saat dokuzda çalışmaya başlıyorum.
- Odayı olduğu gibi bırak.
- Odayı olduğu gibi bırakın.