Examples of using "Politicien" in a sentence and their turkish translations:
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
Gazeteci politikacıyı eleştirdi.
Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.
O belli bir politikacının desteğine sahip.
Anlarsınız, ben bir siyasetçiyim
Benden politikacı olmaz.
Politikacının doğruyu söylediği düşünüldü.
Lincoln iyi bir siyasetçi ve akıllı bir avukattı.
O büyük bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.
Bu politikacı, tipik bir şampanya sosyalistidir.
Sözde acemi skandalı duyulduğundan beri o politikacı dünyada gözden düştü.
Politikacı siyahlar ve eşcinseller hakkındaki güncel Facebook gönderileri için özür diledi.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
Eşiniz bir politikacı ise, öyleyse muhtemelen sizin adınız da zaman zaman gazetede görünecektir.
O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.