Examples of using "J'ignorais" in a sentence and their turkish translations:
- Yöntemi bilmiyordum.
- Nasıl olduğunu bilmiyordum.
- Nasıl yapıldığını bilmiyordum.
Uyanık olduğunu bilmiyordum.
Kar yağdığını bilmiyordum.
- Planını bilmiyordum.
- Planından haberim yoktu.
Orada birinin olduğunu bilmiyordum.
Araba sürebileceğini bilmiyordum.
Biriyle görüştüğünü bilmiyordum.
Onun ismini bile bilmiyordum.
Eleman aradığınızı bilmiyordum.
Ben sadece ne yapacağımı bilmiyordum.
Sadece ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Onun evli olduğunu bilmiyordum.
Fransızca konuştuğunu bilmiyordum.
Fransızca konuşabildiğini bilmiyordum.
Eskiden burada çalıştığını bilmiyordum.
Bir erkek arkadaşın olduğunu bilmiyordum.
Bir kız arkadaşın olduğunu bilmiyordu.
Düne kadar gerçeği bilmiyordum.
Ben ne bulacağımı bilmiyordum.
Bunu bu sabaha kadar bilmiyordum.
Gerçekten bu şekilde hissettiğini bilmiyordum.
Fransızcada bu kadar iyi olduğunuzu bilmiyordum.
Bir kız kardeşin olduğunu bilmiyordum.
Bir yılana sahip olduğunu bilmiyordum.
Neden bunu bilmiyordum?
Birini beklediğini bilmiyordum.
Hâlâ vergi dairesinde arkadaşlarının olduğunu bilmiyordum.
Onun orada olduğunu bilmiyordum.
Saman nezlesi olduğunu bilmiyordum.
nasıl yaşayacağım hakkında hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.
Trombon çalmayı bildiğine dair hiçbir fikrim yok.
Ziyaretçimiz olduğunu bilmiyordum.
Onun işini terk etmek için karar verdiğini bilmiyordum.
Üzgünüm ama bunun bir sır olduğunu bilmiyordum.
Onu nasıl yapacağımı bilmiyordum fakat denemek için istekliydim.
Anlaşılan, dijital eko halkaları hakkında hiç fikrim yoktu
O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.
Elma ağaçlarının tohumdan yetiştiklerini bilmiyordum.
Bunu yapabileceğini bilmiyordum.
Onun bir sanatçı olduğunu biliyordum ama onun iyi olduğunu bilmiyordum.
Bilmediğim tüm kelimelere sözlükte baktım.
New York’ta çiftlikler olduğunu bile bilmiyordum.
Davet edildiğimi bilmiyordum.
Onların kim olduklarını bilmiyordum.
Mutsuz olduğunu bilmiyordum.
Onun olacağını bilmiyordum.
Neden şehrin o kısmına gitmem gerekmediğini bilmiyordum.
Senin bir üye olduğunu bilmiyordum.
Arabamın çalındığını bile bilmiyordum.
Bir kedin olduğunu bilmiyordum.
Kanadalı olmadığını bilmiyordum.
Başka nereye gideceğimi bilmiyordum.
Tom'un bunu yapacağını bilmiyordum.
Tom'un Bostonlu olduğunu bilmiyordum.
Obua çaldığını bilmiyordum.
Tom'un onu yapabileceğini bilmiyordum.
Bunu yapabildiğini bilmiyordum.
Onunla o kadar çok ilgilendiğini bilmiyordum.
Boston'da yaşadığını bilmiyordum.
Neler olduğunu bilmiyordum.
Bu kadar hırslı olduğunu bilmiyordum.
Futbolun böylesine tehlikeli bir spor olduğunu bilmiyordum.
Senin umursadığını bilmiyorum.
Geçen ay bir hafta izin aldığını bilmiyordum.