Examples of using "Inquiétez" in a sentence and their turkish translations:
Ya dert biter mi hiç?
Bu kadar endişelenme.
Hakkımızda endişe etmeyin.
Sonuçlar hakkında endişelenmeyin.
Videonun devamında var merak etmeyin
- Çok fazla endişeleniyorsun.
- Çok fazla endişeleniyorsunuz.
Endişelenme. Onu bulacağız.
amacınızı biliyoruz ama merak etmeyin
Merak etme. Bana güvenebilirsin.
Sen her şey hakkında endişeleniyorsun.
şimdi üşenmeyin ve Wikipedia'ya göbeklitepe yazın
Tom hakkında çok endişeleniyorsun.
Endişelenme. Onu bulacağız.
Yaşamınız başka insanlarla bağ kurmanızı güçleştiriyorsa endişelenmeyin.
Merak etmeyin geçmişe takılıp kalmayacağız
Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.
ve ertesi gün ne yapacağınız konusunda endişeliyseniz
Üzülmeyin. Tom'u bulacağız.
Endişelenme. Bunu ben yapacağım.
Ailen hakkında endişelenme.
- Endişe etmeyin. Ben doktorum.
- Merak etme. Ben doktorum.
Tüm endişelendiğin şey bu mu?
eğitimden bu kadar korkmayın. Merak etmeyin okumuşların şerri olmaz!
ama merak etmeyin bu türlerle zaten karşılaşma ihtimalimiz çok düşük
- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.
"Endişelenme," Dima kadını rahatlatmaya çalıştı. "Beni değil."
Merak etmeyin. Tom bizi hayal kırıklığına uğratmayacak.
Kusura bakma.