Examples of using "Veteen" in a sentence and their turkish translations:
O suya girmek...
- Suya daldım.
- Ben suya daldım.
Şeker suda çözünür.
Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.
Tom ayak parmağını suyun içine daldırdı.
Yarayı sıcak suya tutmak.
Su buradayken bunu denersem başım büyük belaya girer.
Balıkçılar derin sulara ağ atmakta.
Tom Mary'yi suya itmeye çalıştı.
Elbiseleriyle suya atladı.
O giysilerini çıkarmadan suya atladı.
Sığ suda dalmak tehlikeli.
Suya tuz ve kabartma tozu ekleyin.
Hepimiz aynı zamanda suya atladık.
Kanaması var. Kokusu suya yayılıyor.
Ve yağ bir anda çözünür ve suya karışır.
Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.
O suya atlamak için kendini ikna edemedi.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.