Examples of using "Vanhoja" in a sentence and their turkish translations:
Yaşlı değiliz.
Eski kitapları severim.
Sen yaşlısın.
Hey, bakın. Eski aletler var.
Muhtemelen eski madenci aletleri.
Muhtemelen eski madenci aletleri.
Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.
Tom eski fotoğraflara baktı.
Kyoto'da bir sürü eski tapınaklar var.
Bu tür şey yapmak için çok yaşlıyız.
Birkaç eski şarkı söyledi.
Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.
Boston'a taşındığınızda, çocuklarınız kaç yaşındaydı?
Şu evler 500 yıllıktır.
Şehir merkezinde birçok büyüleyici eski bina var.
Çocuklarınız kaç yaşında?
Çok çabuk yaşlanıyor, çok geç akıllanıyoruz.
Eski kıyafetlerini daha modaya uygun hale getirmek için değiştirdi.
Onlar yaşlı ayılar oldukları için kutup ayıları beyazdır.
Tom ve arkadaşları ateşin etrafına oturdular, iyi eski günlerden bahsettiler.
Tom benimle aynı yaşta.