Examples of using "Tunsi" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u uçak tutmuştu.
Herkes şarkıyı biliyordu.
- Sami suçlu hissediyordu.
- Sami kendini suçlu hissediyordu.
Fadil, Rami adında bir uyuşturucu satıcısı tanıyordu.
O, keskin bir acı hissetti.
O, kadından etkilendi.
Tom harika hissetti.
Tom güçlü hissetti.
O evindeymiş gibi hissetti.
Tom zayıf hissetti.
O, yorgun hissetti.
Tom mutlu hissetti.
O bir şeyin eline dokunduğunu hissetti.
O benim hissettiğim gibi aynı şekilde hissetti.
Tom biraz suçlu hissediyordu.
O biraz suçlu hissetti.
Dan, Linda'nın ölümü konusunda kendini suçlu hissetti.
Tom çok uykulu hissetti.
Zengin tüccar ölüm saatinin yaklaştığını hissetti.
Tom çok yorgun hissetti.
Tom boğazında bir yumru hissetti.
Tom'un mide çukurunda kusacak gibi bir his vardı.
Tom çok yalnız hissetti.
Yakıcı bir acı hissetti, kıvrandıracak şiddetteydi.
O düştü ve utanmış hissetti.
Küçük çocuk babasının kollarında kendini güvende hissetti.
Tom acele etmeye gerek olmadığını hissetti.
Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.
Tom, Mary'yi tanıyordu.
Tom Mary'nin John'ı tanıdığını biliyordu.
Tom Mary'ye çok saygı duyuyordu.
Tom birinin hafifçe omuzuna dokunduğunu hissetti.
Tom iyi hissetti.
Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.
Tom Mary için mektubu tercüme etmenin zaman kaybı olacağını anladı.
- Tom babası Vietnam Savaşında bir helikopter pilotu olan bir adam tanıyordu.
- Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.
Bütün arkadaşları eve gittiğinde o yalnız hissetti.
Tom üzüldü.