Examples of using "Tavalla" in a sentence and their turkish translations:
Romada iken Romalılar gibi davran.
Fikirler birbirine yakın olduğu için
- Böyle konuşma.
- Öyle konuşma.
Sami korkunç bir ölümle öldü.
Gözünüzü bu şekilde kapatın lütfen.
Peki onu yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız?
Zarif bir dayanıklılıkları var.
Merakımı daha önce hiç yaşamadığım bir şekilde kabartmıştı.
Garip bir şekilde, hayatlarımız birbirini yansıtıyordu.
...aslında bir şekilde rahatladım.
Bana o şekilde bakma.
Beni öyle korkutma!
Benimle bu şekilde konuşma.
Beni öyle korkutma!
Tom'u o şekilde hatırlamak istemiyorum.
Markku bana birçok yönden yardımcı oldu.
Bu seni hiç ilgilendirmez.
Japonya ve Çin pek çok yönden birbirinden farklıdır.
Onu bu şekilde yap.
Peri masalları hep aynı başlar: bir zamanlar.
Çok uzun zamandır öyle kahkaha atmamıştım.
Ve belki de bunun sayesinde tuhaf bir ahtapot sevinci yaşıyor.
Onun konu ile ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Hiç kimsenin sana böyle davranmaya hakkı yok.
Daha önce hiç böyle öpülmemiştim.
Tom'un böyle davrandığını hiç görmedim.
Tom bir daha asla benimle o şekilde konuşmadı.
Sizce ilaçları teslim etmemizin daha hızlı bir yolu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Ama bunu yapmanın birkaç farklı yolu var. Buna siz karar vereceksiniz.
ve böylece üzerimizde siyasi hâkimiyet kurup ekonomik açıdan bizi sömürmek istediler.
Burnunu öyle sümkürme.
Lütfen onu bu şekilde yapın.
Tom sorunla ilgili yapacağı bir şeyi olmadığını söylüyor.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir.
Tom'un komik bir gülmesi var, değil mi?
Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
Vakit geçirmek için ne yaparsın?
Her zaman böyle yaşamadım.
Onlar müslümanlara hiçbir müslümanın kâfire karşı davranmadığı şekilde davranıyorlar.
Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp
Benimle asla böyle konuşulmadı.
Benim niyetim size herhangi bir şekilde zarar vermek değildir.
O nasıl çalışmalı?