Examples of using "Puhut" in a sentence and their turkish translations:
Sen uykunda konuşuyorsun.
Neden Fransızca konuşuyorsun?
Hangi bilgiden bahsediyorsun?
Senin İngilizcen mükemmel.
Ne hakkında konuşuyorsun?
Yakında Portekizce konuşuyor olacaksın.
Çok fazla konuşuyorsun.
- Fransızcayı çok iyi konuşuyorsun.
- Çok güzel Fransızca konuşuyorsun.
Fransızca konuşursun, değil mi?
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.
Hangi dilleri konuşuyorsun?
Ebeveynlerinle konuşmanın hiçbir yolu yok.
Fransızca konuştuğunu biliyorum.
Xalbo, kiminle konuşuyorsun?
Fransızcayı nerede konuşuyorsun?
Sen benim dilimi konuşuyorsun.
Gerçekten hızlı konuşuyorsun.
İyi Fransızca konuşuyorsun!
Ne konuştuğunu bilmiyorsun.
Fransızcayı gerçekten oldukça iyi konuşuyorsun.
Konuşmadan önce her zaman düşünmelisin.
Fransızca konuşursun, değil mi?
Tom Fransızca konuştuğunu söyledi.
Hey, sözlerine dikkat et.
Sen Eko gibi konuşuyorsun.
Nasıl oluyorda Fransızcayı çok iyi şekilde konuşuyorsun?
Sen akıcı İngilizce konuşuyorsun.
Tom'la genellikle hangi dilde konuşursun?
Tom Fransızca konuşmamı söyledi.
Sen akıcı bir şekilde İngilizce konuşursun.
Sen hızlı konuşuyorsun.
- Tom ne hakkında konuştuğunu bile bilmiyor.
- Ne hakkında konuştuğunuzu Tom bile bilmiyor.
- Sen neden bahsediyorsun?
- Neden bahsediyorsun sen?
Esperanto'yu nerede konuşuyorsun?
Fransızcan iyi.
Doğruyu söylediğine ikna olmuş değilim.
- Lütfen Fransızca konuş.
- Lütfen Fransızca konuşunuz.
- Lütfen Fransızca konuşun.
Fransızcan gerçekten iyi. Nerede okudun?
Tom'la konuşurken genellikle hangi dili kullanırsın?
Hep laf, hiç icraat yok.
Neden bahsediyorsun zerre kadar fikrim yok.
Bir adamla anladığı bir dilde konuşursan, onun kafasına gidecek. Onunla onun dilinde konuşursan, onun kalbine gidecek.
Çok iyi Fransızca konuşuyorsun. Keşke ben de senin kadar iyi konuşabilsem.
Fransızca konuştuğunu bilmiyordum.
Niçin Fransızcan çok iyi?
Neden benimle sürekli İngilizce konuşuyorsun? Bir yabancı olduğum için mi?
Tom senin kadar iyi Fransızca konuşur.