Examples of using "Pelottava" in a sentence and their turkish translations:
Oldukça korkutucu bir uçurum!
Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.
O bebek korkutucu.
Hız treni gerçekten korkutucuydu.
Bu film çocuklar için korkutucu.
Bu film gerçekten korkutucu.
O korkutucu.
O korkutucu muydu?
Çenesi çok güçlüdür ve ısırığı yılandan çok acı verir, korkulacak bir avcıdır.
...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.
Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.