Examples of using "Pääministeri" in a sentence and their turkish translations:
Başbakan, Fransa'nın hükümetinin başıdır.
Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
Başbakan istifa etti.
Başbakan basın toplantısı yaptı.
- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.
Başbakan kabineyi kuramadı.
O, bu ülkenin başbakanıdır.
Başbakan uzun uzun mali kriz hakkında konuştu.
Başbakan Tuna ırmağına düşüp boğuldu.
Başbakan kabinesinin üyelerini atadı.
O, Finlandiya'nın başbakanıdır.
Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı.
Bu, başbakanın yaşadığı evdir.
Başbakan basın toplantısında bazı sert soruları cevapladı.
Başbakan iki ülke arasında bir ticaret anlaşması imzaladı.
Başbakan Beyaz Saray'a resmi bir ziyarette bulundu.
Maharashtra'nın başbakanı Devendra Fadnavis'dır.
Yeni bir başbakanımız olsa ülkemiz daha iyi durumda olur.
Muhtemelen Başbakan, "dinî değerlere dayalı siyaset"i kast ediyordur.
Eğer başbakan olsam Clinton'la iyi bir konuşma yaparım.
Şimdiki başbakan törende bulunmadı.
Jawaharlal Nehru, Hindistan'ın ilk başbakanıydı.
Başbakan güvensizlik oyundan sonra devam edemedi.
Başbakan, hükümetin yeniden yapılandırılması gerektiğini kararlaştırdı.
Bay Suzuki, eski bir Başbakan, komitenin başkanı olacak.
Malezya'nın altıncı başbakanı Dato 'Sri Najib Abdul Razak'tır.
Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir adam değildir.
İngiliz Başbakanı Neville Chamberlain istifaya zorlandı.