Examples of using "Nukkua" in a sentence and their turkish translations:
Uyuman gerek.
Şimdi uyumak istiyorum.
Tom sahilde uyumak istiyor.
- Kanapede uyumak ister misin?
- Kanapede uyumak ister misiniz?
- Kanapede mi uyumak istersin?
- Kanapede mi uyumak istersiniz?
Şimdi uyumaya çalış.
İyi bir gece uykusu almaya çalış.
Ben divanda uyuyabilir miyim?
Uyuyamadım.
Uyumak istiyorlar mı?
- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.
Lütfen Tom'un biraz daha uyumasına izin ver.
Karanlıkta uyumak tehlikelidir.
Hafta sonlarında uykudan geç kalkmayı severim.
Tom'un benim kanepemde uyumasına izin verdim.
Biraz uyumalısın.
- Tom'un şimdi uyumaya ihtiyacı var.
- Tom'un artık uyuması gerekir.
- Biraz daha uzun uyumak istiyorum.
- Biraz daha uyumak istiyorum.
Nasıl uyuyabilirim?
Kanepede uyuyabilirim.
- Neden dün gece uyuyamadın?
- Dün gece niçin uyuyamadın?
Bütün bu gürültü yüzünden uyuyamıyorum.
Bu gece senin kanepede uyuyabilir miyim?
Bu gece uyuyamayacağım.
Bütün bu gürültüyle birlikte nasıl uyumam gerekir?
Uyumaya çalışıyorum.
Gürültüden dolayı uyuyamadım.
Ben de uyuyamadım.
Tom yıldızların altında uyumak istedi.
Bu gece kendi yatağımda uyumak istiyorum.
Niye bu saate kadar uyandırmadın beni?
Ben yumuşak bir yatakta uyumayı seviyorum.
On dakika daha uyuyayım.
Karanlığa rağmen... ...uyumayı göze alamazlar.
Hâlâ biraz daha uykuya ihtiyacın var, değil mi?
Uyuyamayacak kadar çok mutluydum.
Hilalin sönük ışığı avcının müttefiki. Antiloplar uyumaya cüret edemez.
Dürüstçe, saat kaça kadar yatmayı planlıyorsun? Zaten öğle oldu.
Tom çok fazla kahve içmişti bu yüzden uyuyamadı.
Daha uzun uyumalıydım.
Biraz daha uyumak istiyorum.
- Tom, otobüste uyuyamıyordu.
- Tom otobüste uyuyamadı.