Examples of using "Niistä" in a sentence and their turkish translations:
Onların hepsini seviyorum.
Burnunu öyle sümkürme.
Bir tanesi çok ciddiydi.
Ve hiçbir şey bulamadım. Hem de hiç.
Şu ikizler hakkındaki gazete makalesini hatırlattım.
Tom onlardan birine sahip.
Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.
Yarısından çoğu gençlerden oluşuyor.
Beslenmesinin dörtte birini oluştururlar.
ve bu bitkinin sıvısını almak
- Zaten bunlardan birine sahipsin.
- Zaten onlardan biri sende var.
İkisinden hangisi daha pahalıdır?
Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
Onların ikisini de severim.
Hepsinde yaklaşık 40 kalori olduğu söylenebilir.
Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.
Çoğu zaman dolunaya denk gelecek şekilde ürerler.
Onları sevmiyorum.
Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.
zaman içinde yaptıkları kazılar dev çukurlar oluşturmuş.
Bazı rakipleri 30 yıldır geliyor buraya.
Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.
Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,
Yumurtalara sifonuyla oksijen veriyor, onlara göz kulak oluyordu.
Grip olanların sadece %2'sinin hastaneye yatırılması gerekir.
Onlar hakkında her şeyi biliyorum.
Onlardan beşi bana saldırdı ama onların hepsinin üstesinden geldim.
Şöyle ki bunlardan çok enerji alabilmem için avuç avuç toplamam gerekiyor.
Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.
Birine bile takılsa... ...hamam böceğinin kaderi mühürlenir.
Ve ne kadar büyük olurlarsa o kadar gececiye dönüşüyorlar.
İkisinin de tadı oldukça iğrenç ama ancak biri beni hasta edebilir.
Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?
O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler.
Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak
Tom'la bir sorunun olursa sana yardım ederim.
Annem, şimdiki ev hanımlarının kullandığı ev gereçlerinin hiçbirine sahip değildi.
O, sadece İngilizce ve Almanca konuşur, onlardan hiçbirini anlamam.
Hiç sigara içmemiş insanların %67si pasif içiciliğin sağlığa etkisi konusunda endişeli.
Eğer sen şu çeviri yapmaktan hoşlanan kişilerden biriysen, Tatoeba senin için uygun bir yer.
Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.
Çoğu denizanası sokmaları ölümcül değil ama çoğu yine de oldukça ağrılıdır.
Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olmadığını asla tahmin edemezdi.