Examples of using "Mahdollisuuksia" in a sentence and their turkish translations:
Tabii fırsatlar da.
Başka ihtimaller var mı?
Geleceğin olasılıklarla dolu.
İngilizce kullanmak için az fırsatımız var.
Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.
Mazeretler arayanın başarı için herhangi bir şansı yoktur.
Kötümserler her fırsatta felaketler bulurken iyimserler afetlerde fırsatlar görürler.
Tom'un şansı olmayacak.
Bizim bir seçeneğimiz yok. Bunu yapmak zorundayız.