Examples of using "Löytäneet" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u bulmadık.
Silah bulmadık.
Onlar bombayı bulamadılar.
Onlar evinde araştırdı, ama hiçbir ipucu bulamadı.
Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.
Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,
Astronomlar güneş sistemimizdeki dokuzuncu gezegeni bulduklarını duyurdu.
Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk