Examples of using "Löysit" in a sentence and their turkish translations:
Allah aşkına beni nasıl buldun?
Onu nerede buldun?
Anahtarların nerede buldun?
Onun remini nerede buldun?
Bu kazağı nasıl buldun?
Tom'un saklandığı yeri nasıl buldun?
Onu nerede buldun, okulda mı yoksa evde mi?
Yüksek dağlardan aşağı inip korunaklı eteklere indi.
Bunları nerede buldun?
Tom'u nasıl buldun?