Examples of using "Lämpötila" in a sentence and their turkish translations:
Sıcaklık düştü.
Fakat hava soğumaktadır.
Hava sıcaklığı bugün bile sıfırın altında.
Sıfırın altında altı derece.
Sıcaklık dün gece sıfırın altına düştü.
Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.
Sıcaklık eksi 10'a düşmüş durumda.
Sıcaklık yükseliyor.
Yüzeydeki sıcaklık 62 dereceye ulaşabiliyor.
Sıcaklık düzenli olarak eksi 40 derecelere kadar düşüyor.
Bu kış sıcaklık ortalamanın üzerinde.
Hava sıcaklığı bugün bile sıfırın altında.
Yine de sıcaklık donma noktasının sadece biraz üstünde.
Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.
Ne kadar yükseğe tırmanırsanız, ısı da o kadar düşer.
Dün gece, sıcaklık sıfırın altında on dereceye indi.
Güneşin yüzey ısısının yaklaşık 6000°C olduğu farz ediliyor.
Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor
Sıcaklık yüksek olduğu için büyük miktarda klima satıldı.
Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.
22 dereceye düşen sıcaklığa katlanılabiliyor. Bu fil ailesi güneş çıkmadan içme suyu bulmak zorunda.