Examples of using "Huutaa" in a sentence and their turkish translations:
Senin bağırman gereken Tom.
- Bağırmak zorunda değilsin.
- Bağırmana gerek yok.
Çığlık atmak istiyorum.
O, çığlık atıyor.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
Tom ve Mary birbirlerine bağırmaya başladılar.
Bağırmaya gerek yok. Sizi duyabiliyorum.
Kurtarma ekibi çağırmaktan başka çok az seçeneğiniz olacaktır.