Examples of using "Vettä" in a sentence and their turkish translations:
- Bana su ver!
- Bana su verin!
Su iç.
- Bir bardak su, lütfen.
- Bir bardak su lütfen.
Lütfen bana bir bardak su ver.
O suyu ısıtıyor.
Su, lütfen.
Biraz su kaynatın.
Biraz su alabilir miyim, lütfen?
Su içiyorum.
- Kova su ile dolu.
- Kova su dolu.
Niçin su içiyorsun?
Tamam, mataradan biraz su alacağım.
Güzel, serin bir su.
Ben bir kova su alacağım.
Pamuk su emer.
- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.
Biraz su alabilir miyim lütfen?
Bir sünger suyu emer.
Yağmur yağdı.
Tom'a biraz su getir.
Mutfakta su içiyorum.
Lütfen ihtiyacından daha fazla su kullanma.
Filler su içer.
Kuşlar su içer.
Biz çok su kullanırız.
Biraz su iç.
Biraz su ister misin?
Lütfen suyu israf etme.
Biraz su ısıt.
- Yağmur yağıyor mu?
- Yağmur mu yağıyor?
Daha fazla su iç.
Kuyuda hiç su yoktu.
Susuz yaşayamazsın.
Moğolistan'a, Asya'nın kurak kesimlerine
biraz su alıp bunu deliğin içine dökebilirim.
Ama suya da ihtiyacımız olacak.
Hiç suyun var mı?
Bana bir kova su getirin.
- Su olmazsa, kısa sürede ölürüz.
- Su olmazsa kısa zamanda ölürüz.
Bana bir bardak su ver.
Bitkiler susuz ölürler.
- Ben yalnızca bir bardak su alırım.
- Yalnızca bir bardak su içeceğim.
Katı suya buz denir.
Bir bardak daha su istiyorum, lütfen.
Biraz daha su alabilir miyim, lütfen?
Çiçekler su olmadan ölür.
Bu su, içmek için uygun mu?
Oğlan ve adam, su içiyorlar.
Bu çeşmenin suyu, içmek için güvenlidir.
Bu su içilebilir mi?
Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.
Bunu duydunuz mu? Bakın, bu su.
öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?
Su olmadan hiçbir yaratık yaşayamaz.
Su olmasa, askerler ölürdü.
Bill bana bir bardak su getirdi.
Kovada az su var.
Tom kendi üzerine soğuk su döktü.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindim.
O üç bardak su içti.
Bu su içmek için güvenli mi?
Gerekenden daha fazla su var.
Tom bana bir bardak su getirdi.
Çoğu insan yeterli su içmiyor.
Bu suyu içme.
Tom başının üzerine biraz soğuk su döktü.
Sen susuz yaşayamazsın.
Bitkiler suya ve güneş ışığına ihtiyaç duyar.
Dün yağmur yağıyor muydu?
Sami Zemzem Kuyusu'ndan su içti.
Geriye dönüp biraz su alacağım ve bunu deneyeceğim.
Geçici orman havuzları suyu çok seven kurbağaları çeker.
Yoksa az suyumuz kaldığını ve bunu doldurmam gerektiğini kabul edip
Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.
Bütün bitkilerin suya ve ışığa ihtiyacı vardır.
Her gün 2 litre su içmek zorundasın.
Susamış olduğum için su içiyorum.
Oksijen, suyu oluşturmak için hidrojenle tepkir.
O suyu içmemelisin.
- Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.
- Yağmur olmasına rağmen futbol oynadık.
Bir bardak soğuk su sıcak havada çok ferahlatıcıdır.
biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.
Çünkü bu suyu hemen içmek istemezsiniz.
Arka bahçeyi sulayamıyorum. Hiç su yok.
- Bu çay çok demli. Biraz su ekle.
- Bu çay çok koyu olmuş. Biraz su ekle.
O, zayıflamak için alkolsüz içecekler yerine su içmeye karar verdi.
Âdeta kemiğime kaynar su zerk ediliyordu.
Yağmur yağıyorsa bu gece dışarı çıkmam.
Camın içine sıcak su dökmeyin yoksa cam çatlar.