Examples of using "Walker" in a sentence and their turkish translations:
O hızlı bir yürüyücüdür.
Ben hızlı bir yürüyüşçüyüm.
- Yavaş yürürüm.
- Adımlarım yavaştır.
Tom hızlı bir yayadır.
Ben iyi bir yürüyücüyüm.
Tom yavaş bir yürüyücü.
O hızlı yürür.
Tom bir köpek gezdirici.
Tom şimdi köpek bakıcısı olarak çalışıyor.
Tom hızlı bir yürüyüşçü, değil mi?
Tom yavaş bir yürüyüşçü, değil mi?
O bir yürüteç yardımıyla yürümektedir.
Hızlı bir yürüyücü bir saat içinde altı kilometre yürüyebilir.
Paul Walker bir araba kazasında öldüğü için çok üzgünüm.
Büyükbabam seksen yaşın üzerindedir fakat o iyi bir yürüyücüdür.
Böylesine uzun bir mesafeyi yürüdüğü için iyi bir yürüyüşçü olmalı.
Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.