Examples of using "Vitamins" in a sentence and their turkish translations:
O vitaminler alır.
Tom vitamin alıyor.
Vitamin alıyorum.
- Çikolata bile vitaminler içerir.
- Çikolata bile vitamin içerir.
Çikolatanın bile vitaminleri vardır.
Vitamin alıyor musun?
Vitamin alıyor musun?
Mandalina vitamin açısından zengindir.
Vitaminler için koridor nerede?
Ben her gün vitamin alırım.
Sanırım vitaminler almalısın.
Vitaminlerini almayı unutma.
Bu diyet vitamin dolu.
Portakalın çok vitamini var.
Köpeğinizin bağırsak kurtları var. Ona vitamin verin.
Beslenmeni vitaminlerle tamamlamalısın.
Vitamin A ve C bağışıklık sisteminizi güçlendirir.
Vitamin açısından zengin bazı sebzeler yemelisin.
Portakalda birçok vitamin var.
Diyetini vitaminlerle tamamlasan iyi olur.
Ölmeden önce vitamin almayı unutma.
Tom vitamin almanın gerekli olmadığına karar verdi.
Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır.
Tom her gün vitaminler ve mineraller içeren bir tablet alır.
Her gün vitamin ve mineral hapı içiyor.
Pazı, vitaminler, mineraller, protein ve diyet lifi açısından zengindir.
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
Daha sağlıklı myelin oluşturmak için beyniniz fazla B vitaminine ihtiyaç duyar.
Büyük bahçede, onlar sulu ve vitamin açısından zengin olan turunçgiller yetiştiriyorlar.
Balkabağı, iyi bir manganez, potasyum ve A, C ve E vitaminleri kaynağıdır.