Examples of using "Trailer" in a sentence and their turkish translations:
Bir fragmanım var.
- Sami, Leyla'nın römorkuna girdi.
- Sami, Leyla'nın karavanına girdi.
Ben treylerimde olacağım.
Herkes Tom'un treylerinin içinde.
Mary bir karavanda yaşıyor.
- Fadıl bir römorkta yaşıyordu.
- Fadıl bir treylerde yaşıyordu.
Tom römorkta yaşıyordu.
Tom bir karavanda yaşıyor.
Fragmanı izledin mi?
Römork arabayla gider.
Karavan kampında yaşıyor.
O bir karavan parkında yaşıyor.
Tom bir karavan parkında yaşıyor.
Sami bir karavan parkında yaşıyordu.
Sami, karavanını Leyla'ya sattı.
O, römorku arabasına taktı.
Tom'un ebeveynleri eski bir römorkta yaşıyor.
Ben bir römorkta yaşardım.
Tom fragmanı arabasına bağladı.
Sami karavan parkına döndü.
Sami karavan parkına geri döndü.
Sami'nin römorku bir kasırga tarafından tahrip edildi.
Sami, Leyla'nın römorkunu satıp uzaklaştı.
Tom ve Mary bir karavanda yaşıyorlar.
Biz kendimize 8 metrelik bir seyahat treyleri aldık.
Filmin ilk fragmanı yayınlandı.
Bir treylerde yaşadığını düşündüm.
Tom, Mary ile karavanda yaşamak için geldi.
- Bir treylerde yaşamaya alışkın olduğunuzu düşünüyordum.
- Bir karavanda yaşamaya alıştığınızı düşünüyordum.
At römork içine girmek istemedi.
At, römorka bile yaklaşmak istemedi.
Sami karavanın mutfak zemininde ölü bulundu.
Tom bir karavanda yaşıyor.