Examples of using "Thrilled" in a sentence and their turkish translations:
Tom heyecanlı.
Kimse heyecandan yerinde duramıyordu.
Heyecanlıydım.
Tom heyecanlı değil.
Tom heyecanlanmış görünüyor.
Tom heyecanlıydı.
Onlar heyecanlıydı.
Sami heyecanlıydı.
Tom heyecanlanmış olmalı.
Ben heyecanlıyım.
Tom heyecanlı olacak.
Hiç kimse heyecanlı değil.
Tom heyecanlanmış görünmüyor.
Heyecanlı olmalısın.
Gitmek için heyecanlıyım.
Tom'un çok heyecanlı olduğunu biliyorum.
Etkileneceğini biliyordum.
Döneceğim için heyecanlıyım.
Giants kazandığı için heyecanlıyım.
Bunu gördüğüme çok sevindim.
Leyla, Sami'yi görmek için heyecanlanıyordu.
Tom heyecanlı görünüyordu.
Bana heyecanlı olduklarını söylediler.
- Film tüm seyircileri heyecanlandırdı.
- Film bütün seyircileri etkiledi.
O, yeni işinde heyecanlanıyor.
Onun hikayesi beni korkudan titretti.
Herkes onun hikayesi tarafından çok heyecanlandı.
Tom hevesli görünüyor.
Ben Tom'un heyecanlanacağına eminim.
Tom heyecanlı olacak.
Biz heyecanlıydık.
Söylemeye gerek yok, Tom heyecanlı.
Onlar heyecanlıydı.
Tom, Mary ile tanışmaktan çok heyecanlıydı.
Tom Mary'yi gördüğü için çok heyecanlanmıştı.
Tom onu yapmak için heyecanlıydı.
Tom Mary'yi görmek için çok heyecanlı değildi.
Tom heyecanlı olduğunu söyledi.
Tom bana Mary'nin heyecanlandığını düşündüğünü söyledi.
Tom seni görmekten heyecanlanacak.
Seninle çalışmaktan çok heyecan duydum.
Davet edilirsem heyecanlanırım.
O olsaydı mutlaka heyecanlanırdık.
Leyla, Sami ile bizzat tanışmaktan heyecanlıydı.
Tom, geri gelmekten çok mutlu olduğunu söyledi.
gelirimizin her yıl ikiye katlandığını, borcumuzun olmadığını,
- Nasıl heyecanlıyım anlatamam sana.
- Ne kadar heyecanlı olduğumu sana anlatamam.
Ben onun hakkında heyecanlıyım.
Onlar taşınmıştı.
Tom sizi gördüğüne çok sevinecek.
Burada olduğum için heyecanlıyım.
Linda Dan'e hamile olduğunu söylediğinde o çok heyecanlıydı.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
Tom heyecanlı görünüyordu.
Tom Mary'nin heyecanlı olduğunu söyledi.
Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.