Examples of using "Still alive" in a sentence and their turkish translations:
- O hâlâ hayatta.
- O hâlâ yaşıyor.
O hâlâ hayatta.
- Hâlâ hayattayız.
- Biz hâlâ hayattayız.
Hâlâ hayattayım.
- O hâlâ hayatta.
- O hâlâ yaşıyor.
Hâlâ hayattasın.
- Onlar hâlâ hayatta.
- Hâlâ hayattalar.
Hâlâ hayatta.
Balık hâlâ canlı mı?
O hâlâ hayatta mıdır?
Tom hâlâ hayatta.
- Bu hâlâ hayatta.
- Bu hâlâ yaşıyor.
Görünüşe göre, o hâlâ hayatta.
Herkes hâlâ hayatta mı?
Tom hâlâ hayatta mı?
Hâlâ hayatta mısın?
Dan hâlâ hayattaydı.
Ama o hâlâ hayatta mı?
Kim hâlâ hayattaydı.
Charles hala hayatta!
O hâlâ hayatta mı?
Biliyorum hâlâ hayattalar.
Hatta hâlâ yaşıyor, bakın.
Böcek hâlâ canlı.
Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
O hala hayatta görünüyor.
Bu balık hâlâ canlı mı?
O muhtemelen hâlâ hayatta.
Tom'un hâlâ hayatta olduğunu umuyoruz.
Balık hala canlı mı?
En azından ben hâlâ hayattayım.
Tom muhtemelen hâlâ hayatta.
Köpek hala hayatta.
Hâlâ hayatta olmamın nedeni bu.
Nasıl hâlâ hayattayım?
Neden hâlâ hayattayız?
Hala hayatta mısın, Sysko?
Büyükbaba ve büyükannelerin hala hayatta mı?
Hâlâ hayatta olmam şaşırtıcı.
Fakat o hâlâ hayatta.
Hâlâ hayatta olduğuna sevindim.
Neden hâlâ hayattayım.
Tom'un karısı hâlâ hayatta.
Görünüşe göre Tom hala hayatta.
Neyse ki Tom hâlâ hayatta.
Leyla'nın annesi hala hayattaydı.
Tom'un annesi hâlâ hayatta.
Tom, Mary'nin hala hayatta olduğunu düşünüyor.
Onun hâlâ hayatta olması bir mucize.
Tom'un hâlâ hayatta olduğunu biliyorum.
Sanırım Tom hâlâ canlı.
- Keşke Tom hâlâ hayatta olsa.
- Keşke Tom hâlâ yaşıyor olsa.
Herkes onun hala hayatta olduğunu bilir.
Tom'un hâlâ hayatta olduğundan şüpheliyim.
Tom'un hala hayatta olması bir mucizedir.
Onun zavallı köpeği hâlâ hayatta.
Elvis'in hâlâ hayatta olduğuna inanıyorum.
Onlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.
İnsanlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.
Onun hâlâ hayatta olduğunu duyuyorum.
- Onun yaşlı kedisi hâlâ hayatta.
- Onun eski kedisi hâlâ hayatta.
Ve ben buradayım, hala hayattayım.
Hala yaşadığıma inanamıyorum.
Sanırım Tom hâlâ hayatta.
Tom hala hayatta, değil mi?
Tom hâlâ hayatta ve iyi.
İki erkek kardeş hala hayatta.
Ya Tom hala hayattaysa?
Rehinelerin hepsi hâlâ hayatta.
Tom'un hâlâ hayatta olmasına şaşırdım.
Onun yaşlı kedisi hâlâ hayatta.
Peki ya Tom hala hayatta olsaydı?
Onun hâlâ hayatta olması bir mucize.
Tom, Mary'nin hâlâ hayatta olduğunu söylüyor.
Tom ve Mary hâlâ yaşıyorlar.
Tom, Mary'nin muhtemelen hâlâ hayatta olduğunu söyledi.
Hâlâ hayatta olduğun konusunda hiçbir fikrim yoktu.
- Sence Tom hala yaşıyor mu?
- Tom'un hâlâ hayatta olduğunu düşünüyor musun?
Hala yaşıyoruz.
Oğlunun hâlâ hayatta olduğuna inanıyor.
Senin hâlâ hayatta olduğunu düşünmedim.
Tom'un hâlâ hayatta olduğundan emin misin?
Tom'un hâlâ hayatta olduğuna hiç kimse inanmıyor.
Soru hâlâ onun hayatta olup olmadığıdır.
Onun hâlâ hayatta olup olmadığını bilmiyorum.