Translation of "Stepfather" in Turkish

My stepfather was diabetic.

Üvey babam şeker hastasıydı.

Tom is Mary's stepfather.

Tom, Mary'nin üvey babasıdır.

My stepfather hated me.

Üvey babam benden nefret etti.

Tom hates his stepfather.

Tom üvey babasından nefret ediyor.

Tom hated his stepfather.

Tom üvey babasından nefret ederdi.

Sami's stepfather abused him.

Sami'nin üvey babası onu istismar etti.

Sami fought with his stepfather.

Sami üvey babasıyla kavga etti.

- I'm Tom's stepfather.
- I'm Tom's stepdad.

Ben Tom'un üvey babasıyım.

Sami often fought with his stepfather.

Sami sık sık üvey babası ile kavga ediyordu.

Tom is Mary's stepfather, isn't he?

Tom, Mary'nin üvey babası, değil mi?

She was abused by her stepfather.

Üvey babası tarafından istismara uğradı.

- He's my stepfather.
- He is my stepdad.

O benim üvey babam.

I don't get along with my stepfather.

Ben üvey babamla iyi geçinmiyorum.

Tom gets along fine with Mary's stepfather.

Tom Mary'nin üvey babasıyla iyi anlaşır.

Mary gets along well with her stepfather.

Mary, üvey babasıyla iyi geçinir.

Tom gets along well with his stepfather.

Tom üvey babasıyla iyi geçiniyor.

Sami did not like his new stepfather.

- Sami yeni üvey babasını sevmiyordu.
- Sami yeni üvey babasından hoşlanmıyordu.

Sami became stepfather to Layla's two girls.

Sami, Leyla'nın iki kızının üvey babası oldu.

- Tom is my stepdad.
- Tom is my stepfather.

Tom benim üvey babam.

- Tom is Mary's stepfather.
- Tom is Mary's stepdad.

Tom, Mary'nin üvey babasıdır.

Tom doesn't get along well with his stepfather.

Tom üvey babasıyla iyi anlaşamıyor.

Sami was trying to be a good stepfather.

Sami iyi bir üvey baba olmaya çalışıyordu.

Sami grew up with his mother, stepfather, and six sisters.

Sami annesi, üvey babası ve altı kız kardeşiyle birlikte büyüdü.

I hope my new stepfather sticks around longer than the last one.

Umarım yeni üvey babam sonuncudan daha uzun süre dayanır.