Examples of using "Southeastern" in a sentence and their turkish translations:
Mbaise’deki fakir bir aileden geliyor.
Hırvatistan güneydoğu Avrupa'da bir ülkedir.
Hırvatistan Avrupa'nın güneydoğusunda yer almaktadır.
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alır.
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde bir ülkedir.
Bu proje Türkiye'nin güneydoğusunda, kazı yerine Göbekli Tepe deniyor.
Hırvatistan, Avrupa'nın güneydoğu kesiminde yer alan bir ülkedir.
Göbeklitepe, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan, Neolitik Döneme ait arkeolojik bir kazı yeridir.