Examples of using "Signature" in a sentence and their turkish translations:
Bu benim imzam değil.
O, Tom'un imzası.
Bu benim imzam.
Tom'un imzası okunaksız.
İmzanıza ihtiyacım var.
Tom'un imzasına ihtiyacım var.
İmza sahteydi.
- İmzanıza ihtiyacımız var.
- İmzana ihtiyacımız var.
Tom Mary'nin imzasını taklit etti.
ve imzası niteliğindeki kırmızı rujuyla çıkardı.
Şurayı imzalamanızı rica ediyorum.
Bu bir imza gerektiriyor mu?
Tom annesinin imzasını taklit etti.
Bu mektup imzalanmamış.
O senin imzan, değil mi?
Bankanın senin imzana ihtiyacı var.
- Bu mektubun imzası yok.
- Bu mektup imza taşımıyor.
Ben bir imza alabilir miyim?
Tom'un imzasını taklit ettiğini biliyorum.
Onun Tom'un imzası olmadığını biliyorum.
Benim imzam anlamlı, görkemli ve eşsizdir.
Evraka imzamı ekledim.
Tom sözleşmeye imzasını attı.
Sözleşmede hiçbir imza yoktu.
Sözüm bir imza kadar iyidir.
Onun imzasını taklit etmene hala inanamıyorum.
Duyabildiğimiz bu şey öğrenmenin imzasıydı.
Bu mektup imzasız.
Bu kamera, arazinin yaydığı ısı enerjisini tespit eder. Tabii hayvanlarınkini de.
İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler.
Yöneticiler tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, şirket kaşesi varsa ve bir belgeye basılmışsa, belge ayrıca en az imzayı onaylayan bir tanığın huzurunda bir yetkili kişi tarafından imzalanmış olmalıdır.